Bu hafta sonu gerçekleşecek Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS), her yıl Türkiye genelinde milyonlarca öğrencinin katıldığı, üniversiteye geçiş sürecinin en önemli adımlarından biri. Bu yıl da yaklaşık 3,5 milyon öğrenci, 3 oturumda (TYT, AYT ve YDT) ter dökerek geleceklerine bir adım daha yaklaşacak. Yüzlerce saatlik çalışmanın ardından sona yaklaşırken, öğrencilerin sınav sırasındaki motivasyonu, psikolojik sağlamlığı ve zaman yönetimi becerileri en az akademik bilgi kadar belirleyici hale geliyor. Bu nedenle İTÜ Geliştirme Vakfı Okulları Ekrem Elginkan Lisesi öğretmenleri; öğrencilere ve ailelerine sınav stresini daha iyi yönetebilmeleri için bazı önemli hatırlatmalar ve öneriler sunuyor.
Sınav Öncesi Ve Esnasında Stresi Nasıl Yönetmeli
Uyku çok önemli: Sınav günü öncesinde kafein alımı, yoğun fiziksel aktivite gibi uykuyu etkileyen faktörlere dikkat edilmeli.
Sınavda sürekli saate bakmayın: Sınavda devamlı saate bakmak hızınızı azaltır, kaygılanmanıza neden olur.
Doğru nefes almak çok önemli: Paniğin vücudu ele geçirdiği sırada burundan derin bir nefes alıp karnınızı şişirin ve nefesi ağızdan yavaşça boşaltın. Vücut bu nefes refleksiyle kendini yatıştırır.
Odağınız dağıldığında kısa bir ara verin: Odağınızı kaybettiğinizi düşünüyorsanız bir dakika durun, kafanızını kitapçıktan kaldırın ve derin bir nefes alıp tekrar sorularınıza dönün.
Soru Çözerken Dikkat Edilecekler
Çözmeye başarılı olduğunuz testten başlayın: Testlerin çözüm sırası öğrenciden öğrenciye farklılık gösterir. Sınava hangi testten başlanacağının bilinmemesi de zaman harcamanıza neden olur. Başarılı olduğunuz testten başlamak hem zaman hem de duygu yönetiminize iyi gelir.
Soruda kalın: Soruda kalmak, sadece soru kökündeki bilgiyi seçeneklerde değerlendirmek anlamına gelir. Soruda sizden ne isteniyorsa ne eksik ne fazla, sadece sizden istenileni düşünmelisiniz.
Sorunun mantığına uyun: Her sorunun kendine özgü mantığı vardır. Soru çözerken, kendi mantığınıza göre değil sorunun mantığına göre hareket etmelisiniz.
Olumsuz ifadelerin altını çizin: Olumsuz bir ifadeyi olumlu olarak okumak, soruyu veya cevabı hatalı düşünmenize neden olabilir. Sınavda altı çizili veya kalın yazı karakterli ifadeleri daha dikkatli okumalısınız.
Zor sorularla inatlaşmayın: 1 soruya 1 dakika süre ayırmanız gerektiğini unutmayın.Zamanın kritik olduğu TYT’de zor sorularda fazla zaman harcamak diğer soruların vaktini alacağından o soruları kitapçıkta işaretleyip sınav bitiminde süre kaldıysa geri dönmek daha sağlıklı olacaktır. Soruyla inatlaşırsanız yapabileceğiniz sorulara zamanınız yetmez.
Optik işaretlemeyi sona bırakmayın: Her sorudan sonra kodlama yaparak bir sonraki soruya hazırlanırsınız ve kaydırma yapma ihtimaliniz en aza iner. Kodlama, zihnin dinlenme ve yeni soruya hazırlanması için gereklidir. Optik işaretlemenin en son yapılması zaman yönetimini zorlaştırır, hatta süre kalmayabilir bu yüzden işaretleme her soru çözümünden sonra olmalıdır.
Velilere Not: Sakinliğiniz Güç Verir
YKS sınavı öncesi öğrenciler gerginlik, kaygı ve güvensizlik gibi duygular hissedebilir. Son günlerde ebeveynlerin güven veren, destekleyici ve sakin bir tutum sergilemesi; öğrencilerin sınavda sergileyecekleri psikolojik dayanıklılığı açısından büyük önem taşır.
Sınavla ilgili beklentilerinizi sık sık dile getirmeyin. Bu, öğrencide baskı hissini artırabilir.
Olumsuz duygularını ifade etmeleri için onlara alan tanıyın. Anlaşıldıklarını hissetmeleri, rahatlamalarına yardımcı olur.
Kaygı düzeyi çok yüksekse, profesyonel destek almaktan çekinmeyin. Bu, hem öğrenci hem aile için rahatlatıcı olabilir.
Sınav öncesinde sosyal medyadan uzak kalmalarına destek olun. Bu, odaklanmalarını ve içsel dengeyi korumalarını kolaylaştırır.
Uyku, beslenme ve fiziksel hareketlilik konusunda teşvik edici olun. Sınava az zaman kala dengeli yaşam alışkanlıkları, sınav sürecini olumlu etkiler.
Kendi kaygınızı çocuğunuza yansıtmamaya çalışın. Duygularınızı yakın çevrenizle veya rehberlik bölümüyle paylaşabilirsiniz.
Son Söz: YKS, Sadece Bir Sınavdır
Öğrenciler unutmamalıdır ki, YKS bir varlık-yokluk sınavı değildir. Bu bir “yaşam sınavı” da değildir. Bu, bir giriş sınavı ve birçok yolu olan bir yolculuktur. Şu anda gösterdikleri çaba, yalnızca bir bölüme değil; karakterlerine, dirayetlerine ve gelişim süreçlerine katkı sağlar.
İTÜ Geliştirme Vakfı Okulları Türkiye’nin ve dünyanın geleceğine aktif katkıda bulunmaya hazır genç aydınlar yetiştiriyor
İTÜ Geliştirme Vakfı Okulları, 251 yıllık köklü geçmişi ile dünyanın en eski teknik üniversitelerinden İstanbul Teknik Üniversitesi ailesinin bir parçası olarak, 2000 yılında, İTÜ Ayazağa Yerleşkesinde kurulmuştur. Bugün, İstanbul’da Maslak ve “Erken Müzik Eğitimi” sertifikası sunan Mini Konservatuvarın yer aldığı Beylerbeyi Kampüsünün yanında, franchising sözleşmesiyle de İzmir’de; anaokulu, ilkokul, ortaokul ve lise kademelerinde toplam 2395 öğrenciye eğitim verilmektedir. Okullar; bireysel farklılıklara saygılı ve BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda zenginleştirilmiş akademik programı ile; Türkiye’nin ve dünyanın geleceğine aktif katkıda bulunmaya hazır, özgürlüklere ve insan haklarına saygılı, meraklı, hoşgörülü, genç aydınlar yetiştirmek için çalışmaktadır. Okulun mezunları Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen üniversitelerinde eğitimlerine devam ederken; bilimden, sanata, girişimcilikten spora pek çok alanda önemli başarılara da imza atmaktadır. 9 branşta faaliyet gösteren İTÜ GVO Spor Kulübü bedenen ve zihnen sağlıklı bireyler yetiştirmenin yanı sıra etik değerleri yüksek, örnek insanî becerilere sahip sporcular yetiştirmeyi hedeflemektedir.