DOLAR
32,4375
EURO
34,7411
ALTIN
2.439,70
BIST
9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
16°C
İstanbul
16°C
Az Bulutlu
Pazar Az Bulutlu
16°C
Pazartesi Az Bulutlu
16°C
Salı Az Bulutlu
18°C
Çarşamba Az Bulutlu
19°C

“28 Şubat mağdurları için yasal düzenleme şart”

“28 Şubat mağdurları için yasal düzenleme şart”
26.02.2024 08:24
61
A+
A-

Merve Kavakçı’nın olaylı yemin töreni sırasında TBMM Başkanı olan Ali Rıza Septioğlu’nun oğlu, eski Ak Parti Milletvekili, Yeniden Refah Partisi Elazığ Belediye Başkan Adayı Faruk Septioğlu, 28 Şubat darbesinin 27. yıldönümü dolayısıyla bir açıklama yaptı.

 

Faruk Septioğlu’nun açıklaması şöyle:

 

MERVE KAVAKÇI OLAYI

 

“O zaman Meclis’e girmek yasaktı başörtüsü ile. Bu bir problem oluşturmuştu. Bunun da ülkede çözülmesi gerekiyordu. Çünkü tartışılacak bir konu değil. Yani diyelim ki bugün İngiltere’de herhangi bir giyim problemi tartışılmaz. Çarşafla da gezersin, mayoyla da gezersin. Hiç kimse dönüp bakmaz. Rahatsız etmez. Bu ülkeye bir zarar mı veriyor veya bir yıkıma mı uğratıyor? Yok. Ama bizde bir başörtüsü tartışması yıllarca süren bir olay. O yemin töreninde bitebilirdi bu olay. Kapanabilirdi. Merve Hanım’ın Meclis’e girme saati biraz daha geciktirilebilseydi yani, normal saatinden sonra gelseydi belki Türkiye’nin gündeminden çıkmış olacaktı. Ama vaktinde gelince işte olayları hatırlıyorsunuz…

 

Rahmetli babam “Sen uzaya gittin de bu örtü mü seni engelledi?” demişti. Çok konuşulan o sözün sahibi babamdır. Gerçekten de ülkede bunun bu kadar sorun haline getirilmesi ülkenin selameti açısından doğru bir şey değildi.

 

Ama şükür, en azından Ak Parti döneminde bu olay kalktı. Kalktı ama 28 Şubat sürecinde yaşanan mağduriyetler 27 yıldır giderilemedi. İktidarda 22 yıldır 28 Şubat mağduru Recep Tayyip Erdoğan’ın olmasına rağmen çözülemedi.

 

Askerler hapse girip, çıktı. Başörtülü mağdurlardan bazıları bakan, milletvekili, büyükelçi, vali oldu ama bunlar bir insan hakkı ihlalinin sonuçlarının giderilmesi için yeterli değildir. Parası olan başörtüsü mağdurları yurtdışına gitti, okudu. Peki fakirler? Her darbede olduğu gibi ezilen yine fakirler oldu. Fakir kesimin insan hakkı ihlalinden kaynaklı mağduriyeti 27 yıldır giderilmedi.

 

HER YIL LANETLEMEK YETMEZ, YASAL DÜZENLEME YAPILMALI

 

Başörtüsü nedeniyle eğitim hakkı engellenen ve parası olmadığı için yurt dışına gidemeyen kızlar, doktor, avukat, öğretmen olamadı. Bu hak kaybı onların hayatında maddi ve manevi çöküntülere yol açtı. Bu kızların ve ailelerinin yaşadığı manevi sıkıntıları kimse gideremez. Ancak 1997 yılından itibaren maddi kayıpları telafi edilmeli. Bunun için de ciddi yasal düzenlemeler yapılmalı.

 

Her 28 Şubat yıldönümünde sorumluları lanetlemenin tek başına anlamı yoktur. Zengin ya da fakir, bu mağduriyeti kimler yaşadıysa hak kayıpları telafi edilmeli.

 

Bu darbenin üzerinden 27 yıl geçmesine rağmen hala bir mağdur envanteri, hasar raporu çıkartılmamıştır. Öncelikle bir komisyon kurulup, tüm mağdurlara ulaşılmalı ve mağduriyetler resmi kayıtlara geçirilmelidir.

 

28 ŞUBAT MAĞDURU KADINLAR EMEKLİ OLAMIYOR

 

Mesela, 28 Şubat’ın başörtülü mağdurları EYT’den yararlanamadı. EYT’de ilk sigortalı olduğu tarih 1999’un Eylül ayından önce olanlara yönelik bir düzenleme yapıldı. 28 Şubat sürecinde başörtüsü yasağı nedeniyle 1997 yılından itibaren mağdur olan binlerce kadın EYT için istenen şartları yerine getiremedi.

 

Birçoğu yasaklar nedeniyle gayri resmi çalıştırıldığı için sigorta başlangıcı yapılamadı. Birçoğu da erken evlendiği için resmi olarak çalışma hayatına başlamadan önce çocuk sahibi oldu.

 

Bugün, staj sigortası olan kadınlara bile doğum borçlanması hakkı tanınırken 28 Şubat kadınları hiçbir haktan yararlanamıyor. 28 Şubat’ın mağdurları hala emekli olamıyor.

 

HER DÖNEMDEKİ HAK İHLALLERİNİN BEDELİ ÖDENMELİ

 

Sadece 28 Şubat değil, Türkiye’de hangi dönemde olursa olsun insan hakkı ihlal edilmiş her mağdurun hak kayıpları giderilmeli. Buna 1990’lı yıllar da 12 Eylül dönemi de dahil edilmeli. Her dönemdeki hak ihlallerinin bedeli ödenmeli.

 

CHP’YE KIZIYORRSAK BİZ DE YAPMAYALIM

 

Bugün aynısını biz yaparsak zulüm zulümlükten çıkıyor mu? O da zulümdür. Yani Ak Parti de bir zulüm yapıyorsa bu da zulümdür. Ben yaparsam bu da zulümdür. Zulümün karşısında durmaya mecburuz. Kim olursa olsun hak neyse onu icra etmek lazım. Bugün eğer biz Cumhuriyet Halk Partisi’ne bu kadar kızıyorsak neden kızıyoruz? Yaptığı zulümlerden. Ama aynı zulmü biz de yaparsak yarın millet bize aynı kızgınlığı gösterir. Bu yanlıştır. Bu, devleti yıkar. Milleti yıkar. Biz millete karşı dürüst olmaya mecburuz. Adil olmaya mecburuz. Yani zulmü ben yaptım diye zulüm zulümlükten çıkar mı? Zulüm zulümdür. Biz mecburuz zulmün karşısında olmaya.”