Dünya Sağlık Örgütü’nün ve Global Astım Girişimi’nin (GINA) desteklediği Dünya Astım Günü, 1998 yılından bu yana her yıl Mayıs ayının ilk Salı günü tüm dünyada astım farkındalığını artırmak amacıyla kutlanıyor. Bu yılın teması ise oldukça net bir çağrı içeriyor, “Astımı olan herkesin ihtiyaç duyduğu inhaler tedaviye ulaşabilmesini sağlayalım.”
Çocuk Alerji ve İmmünoloji Uzmanı, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Akgül Akpınarlı, astımın çocukluk çağında en sık görülen kronik hastalıklardan biri olduğunu ve erken tanı ile kalıcı çözümler sağlanabileceğini vurguluyor.
Astım, kontrol altına alınabilir bir hastalıktır
Doç. Dr. Akpınarlı, astımın hava yollarının mikrobik olmayan (enfoksiyona bağlı olmadan kronik bir iltihaplanmadır), genellikle alerjik kökenli kronik iltihaplanması olduğunu belirterek şunları söylüyor:
“Erken teşhis ve düzenli tedavi ile çocukluk çağı astımı kontrol altına alınabilir. Özellikle inhaler şeklindeki koruyucu tedaviler, astımın alevlenmesini ve hayat kalitesini düşüren atakları önlemede hayati rol oynar. Bu ilaçlara ulaşamamak ya da kullanmaktan çekinmek, çocukların gereksiz yere hastalıkla mücadele etmesine neden oluyor.”
Ebeveynlerde ilaç korkusu çocukları tedaviden mahrum bırakıyor
Doç. Dr. Akpınarlı’nın altını çizdiği önemli bir sorun ise ilaçlara erişimde yaşanan eşitsizlikler ve ailelerin ilaç kullanımı konusundaki endişeleri:
“Bazı çocuklar maddi imkânsızlıklar nedeniyle, bazıları ise ebeveynlerinin inhaler ilaçlara dair önyargıları nedeniyle tedaviden mahrum kalıyor. Oysa astımda düzenli koruyucu ilaç kullanımı, çocukların acil servise gitmeden, kesintisiz uyuyarak, okullarına ve sosyal hayatlarına devam edebilmeleri için elzemdir.”
Spor ve yüzme astımlı çocuklar için öneriliyor
Astımlı çocukların aktif bir yaşam sürebileceğini söyleyen Dr. Akpınarlı, özellikle yüzmenin akciğer kapasitesini artırarak olumlu etkiler sağladığını belirtiyor:
“Yüzme adeta akciğer fizyoterapisi gibidir. Astımı olan çocuklar mümkünse yüzme başta olmak üzere düzenli spor yapmalıdır.”
Polen, ev tozu, küf ve hayvan alerjileri dikkatle takip edilmeli
Besin alerjilerinin yanı sıra çevresel alerjenlerin de astımı tetiklediğini söyleyen Dr. Akpınarlı, ev tozu akarı, küf mantarları, polen ve evcil hayvan alerjilerinin özellikle çocuklarda astımı ağırlaştırabileceğini belirtiyor. Bu durumda alerji testi, solunum fonksiyon testi ve gerekli durumlarda aşı tedavisi öneriyor.
İstanbul gibi büyük şehirlerde risk daha yüksek
Kirli hava, yoğun nüfus ve nem gibi faktörlerin astımı olumsuz etkilediğini belirten Doç. Dr. Akpınarlı, İstanbul’un çocukluk çağı astımının en sık görüldüğü şehirlerden biri olduğuna dikkat çekiyor.
Astımı kontrol altına almak için 3 temel adım:
1. Erken teşhis
2. Doğru tedavi planı
3. Düzenli takip ve aile iş birliği
Bu yılın Dünya Astım Günü teması bizlere şunu hatırlatıyor:
Astımlı çocukların sağlıklı bir yaşam sürebilmesi, ihtiyaç duydukları tedaviye kesintisiz ulaşmalarıyla mümkündür.