DOLAR
34,2749
EURO
37,6282
ALTIN
2.903,82
BIST
9.055,92
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
24°C
İstanbul
24°C
Az Bulutlu
Çarşamba Az Bulutlu
25°C
Perşembe Parçalı Bulutlu
26°C
Cuma Hafif Yağmurlu
22°C
Cumartesi Az Bulutlu
20°C

Deri Dökülmelerinde Bu Etkenlere Dikkat

Bu hastalığın tedavisinde stres kontrolü şart!   Dermatolog Dr.

Deri Dökülmelerinde Bu Etkenlere Dikkat
06.09.2022 11:50
455
A+
A-

Bu hastalığın tedavisinde stres kontrolü şart!

 

Dermatolog Dr. Bahar Öznur, özellikle erkeklerde daha sık “kepek” sorunuyla ortaya çıkan ”Seboreik Dermatit“ hastalığının toplumun yüzde 11’inde görüldüğünü söyledi. Dr. Bahar Öznur, yaz döneminde azalan kaşıntıların tam olarak geçmeyeceğini ve çözüm için hekime başvurmak gerektiğini vurguladı.

 

Saçlı deri ve yüz bölgesinde ortaya çıkan kızarıklık, pullanma, kaşıntı ve kabuklanmalar genellikle ”Seboreik Dermatit“ veya halk arasında “yağlı egzama” olarak da bilinen inflamatuar bir deri hastalığını işaret ediyor. Acıbadem Ankara Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Bahar Öznur, toplumun yüzde 11’inde bu sorunun yaşandığını belirterek “Bu hastalığın, kepeklenme ile seyreden hafif formu, özellikle erkeklerde çok daha sık görülüyor. Her ne kadar alevlenme ve iyileşmelerle seyretse de tam olarak geçmemekte ve kronik bir seyir izlemektedir. Hastalığın öncelikli tedavi yöntemleri arasında aktif stres kontrolü gelmektedir” dedi. 

 

Bebeklerde “konak” olarak görülüyor

Dr. Bahar Öznur hastalığın en çok saçlı deri, burun kenarları, kaşlar ve kulak arkaları, göğüs arasında kızarıklık, kaşıntı, kabuklanma ve pullanma şeklinde görüldüğünü, genellikle 6 aydan küçük bebeklerde görülen biçiminin ise halk arasında “konak“ olarak bilindiğini ifade ederken, bu durumun genellikle bir yaş civarında kendiliğinden düzeldiğini söyledi. 

 

Yaz aylarında hafifliyor

Hastalığın çoğunlukla ‘Malassezia Furfur’ adı verilen ve doğal deri floramızda yerleşim gösteren bir mantarın aşırı artışı ve vücudumuzun bu mantara karşı geliştirdiği duyarlılıktan kaynaklandığını belirten Dr. Bahar Öznur, diğer faktörleri ‘stres, soğuk ve kuru hava, yağlı cilt, alkol bazlı losyonların kullanımı, genetik yatkınlık ve hormonal düzensizlikler’ olarak sıraladı. Dr. Bahar Öznur, hastalığın yaz aylarında ve nemli ortamda hafiflemesinin güneş ışığının tedavi edici etkisine bağlı olduğunu da ifade etti.

 

Bazı hastalıklara eşlik edebilir

Seboreik Dermatit’in ayrıca bazı hastalıklara eşlik ettiğini belirten Dr. Bahar Öznur şöyle konuştu: “Bu hastalıklar arasında bağışıklık sistemini baskılayan durumlar; organ nakli, HIV enfeksiyonu ve lenfoma sayılabilir. Nörolojik hastalıklar (Parkinson hastalığı vb) ve psikolojik hastalıklara da eşlik edebilir. Ayrıca bazı ilaçların kullanımı hastalığı artırabilir.” 

 

Sedef hastalığıyla karıştırmayın 

Seboreik Dermatit kaşıntılarının, sedef hastalığıyla karıştırılabildiğine dikkat çeken Dr. Bahar Öznur, “Klinik olarak sedef hastalığında, mumsu sedef rengi ve kalın plaklar daha yoğun izlenir ama deriden alınacak deri biyopsisini patolojik incelemeye göndererek tanı konulabilir. Ayrıca iki hastalığın tedavisi benzer olduğundan çoğunlukla düzelmeler aynı oranda olur” diye konuştu. 

 

Stres kontrolü şart!

Hastalığın tedavisinin belirtilerin azaltılmasına yönelik olduğunun altını çizen Dr. Bahar Öznur, strese bağlı gelişen olgularda öncelikle aktif bir stres kontrolü önerildiğini anlattı. Tedavide saçların aralıklı olarak “antiseboreik” şampuanlarla yıkanması gerektiğine değinen Dr. Bahar Öznur “Kullanılan şampuanlara direnç gelişebileceğinden 3-4 ayda bir değiştirmek gerekebilir. Hastalara genellikle çinko pirition, selenyum sülfit, ketokonazol, katran, salisilik asit içeren şampuanların kullanımı önerilir. Bu şampuanlar, saç diplerinde aşırı kuruluk ve hassasiyet yaratabilir, dolayısıyla aralıklı kullanılmalıdır.” dedi. 

 

Dr. Bahar Öznur hastalara “topikal kortizon” içeren krem ve solüsyonların önerildiğini de belirterek “Ancak bu tarz ürünleri uzun süre kullanmak deride incelme yapabileceğinden kontrollü kullanılması gerekir” dedi. Dr. Bahar Öznur lokal olarak uygulanan antiinflamatuar kremlerin uzun dönem güvenle kullanılabileceğini, ilerleyen evrelerde ise mantara karşı etki eden kremler tercih edilebileceğini ifade etti. 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı