TEB Cetelem, Cetelem Araştırma Merkezi tarafından hazırlanan “Otomobil: Sonsuz bir gençlik kaynağı mı?” başlıklı araştırmanın sonuçlarını kamuoyuyla paylaştı. Toplam 14 ülkede yaşları 18 ve 65 arasında değişen 16 bin kişinin online katılımıyla yapılan araştırma, gençlerin araçlarına olan sevgi ve bağlılığının beklenenden daha yüksek olduğunu ortaya koydu. Araştırma sonuçlarına göre arabalarıyla özel bir ilişki kuran gençler çevre dostu araç kullanmak istiyor.
TEB Cetelem tarafından açıklanan araştırmanın sonuçları gençlerin araçlarına olan sevgi ve bağlılığının tahmin edilenden daha yüksek olduğunu ortaya koydu. Gençlerin otomotiv dünyasıyla ilişkisine dair önemli veriler sunan araştırma, gençlerin ehliyet alır almaz araba kullanma konusunda sabırsız olduklarını gösteriyor. Gençler, kullandıkları farklı mobilite sistemlerinin merkezinde yer alan arabayı hem mevcut hem de gelecekteki günlük yaşantılarının vazgeçilmez bir parçası olarak görüyorlar.
Araştırmanın gerçekleştirildiği 14 ülke arasında Türkiye, Belçika, Çin, Fransa, Almanya, İtalya, Japonya, Hollanda, Norveç, Polonya, Portekiz, İspanya, Birleşik Krallık ve ABD yer aldı. Yaşları 18 ve 65 arasında değişen 16 bin kişinin online katılımıyla yapılan araştırmada, jenerasyonlar arasında karşılaştırma yapabilmek açısından 30 yaşın altındakiler genç, 50 yaş üstündekiler ise yaşlı olarak kabul edildi.
Ateş Şakrak: “Sektörün tüm oyuncuları için iş ortağı konumundayız”
Cetelem Gözlemevi Sonuçları’nın 1985’ten beri yayınlandığını belirten TEB Cetelem Genel Müdürü Ateş Şakrak, araştırmanın Avrupa ülkeleriyle birlikte Çin, Japonya ve ABD gibi sektöre yön veren ülkeleri kapsadığını ve 2012’den bu yana Türkiye’nin de çalışmaya dahil edildiğini belirterek, “Bu rapor, bir kez daha TEB Cetelem’in yalnızca bir finansman şirketi olmakla kalmayıp, sektörün tüm oyuncuları için bir iş ortağı konumunda olduğunu gösteriyor.” dedi.
“Markalar gençlerin arabalarına bağlılığını iyi değerlendirmeli”
Şakrak, araştırmanın sonuçlarına ilişkin şunları söyledi: “Otomobillerin sıradan birer tüketim aracı olmadıkları, sahiplerinin onlarla özel bir ilişki kurduğu yaygın kullanılan bir ifadedir. Bu ilişki Cetelem Araştırma Merkezi’nin gerçekleştirdiği “Otomobil: Sonsuz bir gençlik kaynağı mı?” başlıklı araştırmanın konusu oldu. Araştırma otomotiv sektörü için çok önemli sonuçlar ve veriler ortaya koydu. Genç insanlar arabaları seviyorlar ve sevmeye de daha uzun bir süre devam edecekler. Markalar, gençlerin arabalarına olan bağlılığını ve onlar nezdinde sahip oldukları görece yüksek güvenilirliği iyi değerlendirmeli. Bu güveni boşa harcamamak onların elinde. Aynı zamanda, gençlerin kendilerini çevre dostu bir arabanın içinde hayal ettiklerini de unutmamalılar. Gençlerin elektrikli araçlarla ilgili yaklaşımları, markaların bu yolda sakınmadan, kararlılıkla ilerlemek konusunda kendilerini daha özgüvenli hissetmelerini sağlamalı. Biz de TEB Cetelem olarak sürdürülebilir mobiliteye olan desteğimizi özellikle çevreci araç finansmanında yaptığımız yenilikçi uygulamalarla ortaya koyuyoruz. Markaların gelecekte başarılı olmaları sürekli, şeffaf bir diyalog kurmalarına, çevre konusunda sağlam ve samimi bir adanmışlık sergilemelerine ve çok katmanlı ulaşım ortamına düzgün bir şekilde entegre olmalarına bağlı. Aynı zamanda, sadece direksiyonun arkasına geçip yeri doldurulamaz anılara sahip olmayı isteyen bir kuşağın arabalara erişmesine imkân tanıyan fiyatlar sunmak da büyük önem taşıyor.”
Gençler için otomobil bir tutku
Araştırma 30 yaş altı katılımcı kategorisinde arabayla kurulan özel ilişkiyi tespit etti. Her 10 kişiden 8’i bunu doğruluyor. Çin’de %97 oranında muazzam bir genç nüfus arabalarıyla aralarında güçlü bir bağ olduğunu söylüyor. Türkiye’de gençleri %89’u arabalarıyla aralarında özel bir bağ görüyor. Polonyalılar ve İtalyanlar da aynı derecede tutkulu. Gençlerin birçoğu arabasız bir hayatın nasıl olabileceğini düşünmekte zorlanıyor. Her 10 gençten 6’sı bunu ihtimal dışı görüyor. Aynı zamanda, gençler kendilerini çevre dostu bir arabanın içinde hayal etmeyi seviyorlar.
En çok ikinci el seçeneği tercih ediliyor
Yeni araba alırken fiyat önemli bir engel olarak ortaya çıkıyor. Sürücülerin ilk arabalarını yeni mi yoksa ikinci el mi almak konusunda ayrıldıkları görülüyor. Gençlerin %51’i ikinci el seçenekleri tercih ediyor. Yaşlılar ise %59 ile daha çok yeni araba satın almak eğiliminde. Ancak ülkeler arasında büyük farklılıklar görülüyor. Çin’de her 10 genç insandan 9’u yeni araçları tercih ediyor. Japonya’daysa bu rakam her 10 genç insanın 8’i olarak karşımıza çıkıyor. İtalyanlar ve İspanyollar ilk dördü tamamlıyor.
Ortak beklenti: Güvenlik, rahatlık ve özgürlük
Farklı derecelerde de olsa gençler de yaşlılar da araba alırken üç konuyu öne çıkarıyorlar: Güvenlik, rahatlık ve özgürlük. Gençlerin %30’u güvenliğin bir arabanın en önemli özelliği olduğuna inanırken yaşlıların %43’ü buna inanıyor. Konu rahatlık olduğunda, gençlerin %27’si ve yaşlıların %38’i bundan bahsediyor. Üçüncü sıradaysa özgürlük bulunuyor. Gençlerin %27 ‘si, yaşlıların ise %32’si araba ile özgürlüğü özdeşleştiriyor. Gençler ayrıca araba söz konusu olduğunda hız ve zevkten de bahsediyor. Buna karşılık yaşlılar hızdan ender olarak söz ediyor.
Araç tercihlerini yaparken gençler stil, tasarım ve güç üzerinde odaklanıyor. Arabanın markası ve üretildiği ülke ise gençler için yaşlılar açısından olduğundan çok daha az önemli.
Elektrikli araçların saltanatı geliyor
Gençlerin neredeyse yarısı arabaların küresel ısınmanın temel nedeni olduğuna inanıyor, ancak bu görüşe 10 yaşlıdan sadece 3’ü katılıyor. Her 2 gençten 1’i elektrikli araçların daha çevre dostu olduğunu söylerken bu oran yaşlılarda 10’da 4’e düşüyor.
Her 10 gençten 6’sı elektrikli araçların içten yanmalı motora sahip arabaların yerini alacağına inanırken daha yaşlı jenerasyonun yarısı da bu görüşü paylaşıyor. Elektrikli araç tercihini belirleyen etken fiyattan ziyade şarj konusu olarak öne çıkıyor.
Ayrıca elektrikli araçlar konusunda şehirde yaşayanlarla kırsal bölgelerde yaşayanların görüşleri arasında çarpıcı farklılıklar bulunuyor. Şehirde yaşayanların elektrikli araçların olumlu bir etki yarattığına inanması, kırsal bölgelerde yaşayanlara kıyasla iki katı daha düşük bir ihtimal oluşturuyor. Şüphe duyanlar en fazla Almanya ve Fransa’da görülüyor. İçten yanmalı motora sahip arabaların satışının yasaklanmasına gençlerin sadece %39’u karşı çıkarken, yaşlılarda bu oran %46 oldu.
Gelecek otomotivde
Bu çalışma 2011 yılında yapıldığında katılımcı gençlerin %29’u arabaların 30 yıl içerisinde toplumda daha önemli bir rol üstleneceğini düşünürken, %45’i arabaların statüsünün değişmeyeceğine inanıyordu. Aradan geçen yıllar içinde bu iki oran hemen hemen tersine döndü. Katılımcıların %47’si arabaların daha önemli bir rol üstlenmesini beklerken bu konuya ilişkin oranlar bütün ülkelerde artış gösterdi. Katılımcıların sadece %33’ü arabanın statüsünün aynı şekilde kalacağını düşünüyor.