DOLAR
32,4375
EURO
34,7411
ALTIN
2.439,70
BIST
9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
16°C
İstanbul
16°C
Az Bulutlu
Pazar Az Bulutlu
16°C
Pazartesi Az Bulutlu
16°C
Salı Az Bulutlu
18°C
Çarşamba Az Bulutlu
19°C

Türkiye’de sadece 600 toy kaldı

Türkiye’de sadece 600 toy kaldı
27.12.2023 19:55
18
A+
A-

Dünya Doğa Koruma Birliği (IUCN) tarafından hazırlanan ve nesli tehlikede olan türlerin yer aldığı kırmızı liste güncellendi. Yapılan çalışma sonucunda Türkiye’ den iki önemli tür olan Akdeniz foku (Monachus monachus) ve toyun (Otis tarda) tehdit durumu değişti. Uzmanlar her iki tür için yapılan koruma çalışmalarının artırılması gerektiğini söylüyor.

Dünya Doğa Koruma Birliği (IUCN) tarafından hazırlanan ve nesli tehlikede olan türlerin yer aldığı kırmızı liste güncellendi. Yapılan çalışma sonucunda Türkiye’ den iki önemli tür olan Akdeniz foku (Monachus monachus) ve toyun (Otis tarda) tehdit durumu değişti. Uzmanlar her iki tür için yapılan koruma çalışmalarının artırılması gerektiğini söylüyor.

Akdeniz Fokları 20. yüzyılın başlarına kadar geniş bir coğrafyada dağılım gösteriyordu. İnsan baskısı ve yaşam alanlarının yok olması nedeniyle yok olma eşiğine gelmişti. Yapılan koruma çalışmalarıyla günümüzde ergin sayıları 444-600 ve gençlerle birlikte toplam yaklaşık 900 bireye ulaştı.

Bir önceki dönemde Akdeniz fokları dünya çapında “Tehlike Altında (EN)” ve “Akdeniz’de Bölgesel Kritik Derecede Tehlike Altında (CR) kategorisinde yer alıyordu. Gerek doğu Atlantik gerekse doğu Akdeniz bölgesinde gerçekleştirilen koruma ve araştırma çalışmaları sonucunda Yunanistan ve Moritanya popülasyonlarda görülen gözle görülür büyümeler küresel nüfusa da yansıdı ve toplamda bir artış gösterdi. Haziran 2023 de yapılan son IUCN komite değerlendirmesi ile bu nadir memeli türünün kategorisi “Hassas (VU)” olarak güncellendi.

“Fokların yaşam alanları korunmalı”

Akdeniz foklarının tehlike kategorisinin değiştirilmesi hakkında açıklama yapan SAD-AFAG Kurucu Üyesi Cem Orkun Kıraç “Türkiye’de 20 yıl önce yaklaşık 100 tahmin edilen fok popülasyonu içinde bulunduğumuz yılda SAD-AFAG ve ODTÜ-DBE’nin ortak verileri ile yaklaşık 120 ergin bireye ulaştı. Türün dünya nüfusundaki iyileşmesi nedeniyle kırmızı liste kategorisi değişti. Ancak, Türkiye ve Madeira adasındaki (Portekiz) üreme popülasyonlarında durum farklı. Ne yazık ki popülasyon stabil ve ana tehditler devam ediyor. Türkiye’de fokların görülme sıklığı ve dolaşım alanı artmış gibi görünse de bu popülasyonun küresel ölçekteki artış eğilimi ve tehdit durumu Türkiye için geçerli değil. Bu nedenle, kategorideki bu güncelleme, bu nadir tür ve kıyısal yaşam alanlarının korunmasında Türkiye ve Madeira’nın çalışma ve çabalarını hiçbir zaman düşürmemesi gerektiğine işaret ediyor.”.

Türkiye’de sadece 600 toy kaldı.

Güncellemede değerlendirilen 500 kuş türü arasında bulunan ve sayıları düşüş eğilimi gösteren toyların ise kırmızı liste kategorisi “Hassas (VU)” kategorisinden “Tehlike Altında (EN)” kategorisine yükseltildi. Bir bozkır kuşu olan toyların nüfusu, yoğun endüstriyel tarım faaliyetleri, mera alanlarının yok edilmesi, avcılık ve yumurta toplayıcılığı gibi tehditler nedeniyle hızla azalıyor. Türkiye’de 600, dünyada ise 30.000 ergin bireyin kaldığı tahmin ediliyor.

Bu güncelleme üzerine Doğa Derneği Koruma Programı Koordinatörü Şafak Arslan; “Toy maruz kaldığı tehditlere karşı oldukça duyarlı. Bu nedenle IUCN son güncellemesinde türün tehdit kategorisini yükseltti. Yani toyların neslinin tükenme riski bir kategori daha artmış oldu. Artık daha fazla koruma çalışmasına ihtiyaç olduğu ortada. Türü tehdit eden tüm etkenler ortadan kaldırılmalı, toyu ve yaşam alanlarını koruyan faaliyetler acilen uygulanmalı. Türkiye genelindeki toy yaşam alanlarının büyük bölümünü biliyoruz. Bu alanlarda buğday, arpa, mercimek gibi susuz yetişen ürünler devlet tarafından teşvik edilmeli, nadasa bırakma yöntemi benimsenmeli. Hasat dönemleri toyların üreme dönemi dikkate alınarak yapılmalı. Aksi halde yavrular biçerdöverlerin arasında kalıyor. Üretim yapılan alanların aralarında bulunan mera alanları korunarak mozaik bir tarım modeli benimsenmeli ve uygulanmalı. Türe yönelik kaçak avcılık faaliyetleri ve yumurta toplayıcılığını engellemek için denetimler artmalı, yerelde farkındalık çalışmaları yaygınlaşmalı ” açıklamasında bulundu.